GÜLSOY’DAN GÖÇMEN ÇIKIŞI: ENDİŞELİYİZ

KTO Temmuz Ayı Meclis Toplantısında son günlerde artan vaka sayılarına dikkat çeken  Başkan Ömer Gülsoy, “Aşının kıymetini bilmiyoruz. Hala aşı ile tanışmayan ülkeler var. Salgında sektörlerimiz büyük zarara uğradı. Ciddi yaralar aldı. Yeni bir kapanmaya daha tahammülümüz yok. Aşılamayı artırmak için birtakım kampanyalar ve tedbirler alınmalı.” dedi. Düzensiz göçmenlerle ilgili olarak da  çağrıda bulunan  Gülsoy,“Ülkemizde yeteri kadar göçmen varken başka ülkelerden farklı yapıdaki göçmenlerin ülkemize gelmelerinin belki kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede ülkemiz için farklı sorunlar yaşanmasından endişe etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.Maske ve sosyal mesafe kurallarına riayet edilerek yapılan toplantıda Temmuz ayında gerçekleştirilen faaliyetler, ve ekonomik gelişmeler ele alındı. Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda ay için yapılan faaliyetler oy birliği kabul edildi.      

“PKK DENEN KATİL SÜRÜSÜYLE MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK”

Meclis toplantısında konuşan KTO Başkanı Ömer Gülsoy’da  Fırat Kalkanı Bölgesi ile Kuzey Irak’ta hain terör Örgütü PKK’nın saldırısı sonucu şehit düşen kahraman askerlerimize başsağlığı dileyerek , “PKK denen katil sürüsüyle mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bin yıldır bizimle uğraşıyorlar ama asla başarılı olamayacaklar. Devletimiz eninde, sonunda bu hain terör örgütünün kökünü kazıyarak yerle yeksan edecek. Müttefiklerimizin de hala PKK-YPG terör örgütünü muhatap almalarını esefle kınıyorum. Bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti kainatın sonuna kadar payidar kalacaktır. Adı ne olursa olsun bu milletin ve devletin düşmanları hak ettiği cezayı alacaklardır.” diye konuştu. 

“PANDEMİDEN KURTULMAMIZ İÇİN AŞI ŞART”

Son günlerde Kovid 19 salgınında artan vaka sayılarına ve aşının önemine dikkat çeken Başkan Gülsoy, “Aşı ve tedbirle yeniden mücadeleye dönmemiz gerekiyor. Bu pandemiden kurtulmamız için aşı şart. Yakınlarımızı aşı olmaya teşvik etmeli, sırası gelen tüm vatandaşlarımızın aşılarını bir an önce olması için hassasiyet göstermesini sağlamalı, maske, mesafe ve temizlik kurallarını elden bırakmamalıyız. Bilmeliyiz ki, normal yaşantımıza dönmek bizlerin alacağı tedbirlerle mümkün olacaktır.  Aşı olarak toplumumuzun bağışıklık kazanması gerekiyor. Unutmamalıyız ki, Aşı, Koronavirüsle mücadelede elimizdeki en önemli unsurdur.” diye konuştu.

“AŞININ KIYMETİNİ BİLMİYORUZ, YENİ BİR KAPANMAYA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”

Ülkemizde 22 milyon kişinin hala aşı olmadığını ifade eden Başkan Ömer Gülsoy, “Aşının kıymetini bilmiyoruz. Hala aşı ile tanışmayan ülkeler var. Salgında sektörlerimiz büyük zarara uğradı. Ciddi yaralar aldı. Yeni bir kapanmaya daha tahammülümüz yok. Aşılamayı artırmak için birtakım kampanyalar ve tedbirler alınmalı. “ dedi.

“GENÇLERİMİZ FARKLI DÜŞÜNCELERE KAPILMADAN AŞILARINI OLSUNLAR”

Aşı kararsızlığında gençlerin yüksek oranda olduğunu belirten Başkan Gülsoy, “Sosyal medya gençleri etkiliyor. Gençlerimize önerimiz tedbirlerini alarak dedikodu içerikli farklı düşüncelere mahal vermeden aşılarını olsunlar.” diye konuştu.

 “2’NCİ DOZ AŞIMI OLDUM”

Başarıyla yürütülen aşı programı kapsamında kendisinin de 2'nci doz aşısını olduğunu ifade eden Başkan Gülsoy, “Salgının başından beri gösterdikleri fedakarlık için tüm sağlık çalışanlarımıza canı gönülden teşekkür ederim.  Bizlerde Kayseri Ticaret Odası olarak üzerimize düşeni yapıyor, üye ve işyerlerimize bu konuda gerekli hatırlatmalarda bulunuyoruz.” dedi.

“TÜRKİYE’DE DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN EN ÖNEMLİ KONU ENFLASYON”

Türkiye’de dikkat edilmesi gereken en önemli konunun enflasyon olduğuna vurgu yapan Başkan Gülsoy, İstihdamın korunmasına doğrudan katkı sağlayan tedbirleri almaya devam etmemiz gerektiğini söyledi. Başkan Gülsoy sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Kısıtlamaların gevşetilmesinin ardından ekonomik anlamda da hızlı bir toparlanma yaşıyoruz. Bizim için önemli olan COVİD belasının sonrasına hazır olmak. Bu gözle baktığımızda hem ekonomik büyüme hem de şirketler için küresel ölçekte riskler görüyoruz. Diğer tarafta tedarik zincirindeki dünya çapındaki bozulma devam ediyor. Türkiye’de dikkat etmemiz en önemli konu ise enflasyon. Bütün dünyada yükselen enflasyon, Türkiye’nin de enflasyonunu olumsuz şekilde etkiliyor. Şirket tarafında ise belirleyici olan şüphesiz tüketici talebi olacak gibi. Bu nedenle talebi yakından takip etmek gerekiyor. Tedarik zincirindeki bozulma, artan maliyetler ve rekabetçilik, değişen tüketici ihtiyaçları ve sanayinin iş modellerindeki değişimde dikkatli olmamız gereken konular arasında yer alıyor. Gelişmekte olan piyasalar ve ekonomilerdeki önceki dönemlerden gelen kırılganlıkların olumsuz etkileri daha sarsıcı olacak. 16 aylık KOVİD, biliyoruz ki gelecek 10 yılımızı değiştirecek. Ufukta Türkiye ve Dünya için pandeminin tetiklediği hem büyük fırsatlar hem de bir takım riskler var. Keskin bir ekonomik toparlanmanın yaşanacağı pandemi sonrası döneme hazırlık için ciddi bir hazırlık dönemine girmemiz gerekiyor. Stratejik sektörlere yönelik özel yatırım ve finansman teşvik paketlerine daha fazla önem gösterilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Kamu, özel sektör ortaklığı ve devlet aklıyla stratejik yatırımlar yapılmalıdır. Savunma Sanayi ve ileri teknoloji gibi İş dünyasının en önemli sorunlarının başında maliyet enflasyonu geliyor. Buna bağlı olarak maliyet artışlarının ve etkilerinin asgari seviyede tutulması bizim öncelikle beklentilerimiz arasında yer alıyor. İstihdamın korunmasına doğrudan katkı sağlayan tedbirleri almaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum” 

“DÜNYADA YENİ PAZARLAR BULMALIYIZ”

Konuşmasında uluslararası ticaret yapan üyelere dünyada yeni pazarlar bulmaları yönünde çağrıda bulunan Başkan Gülsoy, “Asya´yı yakından takip etmelerinin doğru olduğuna inanıyorum. Avrupa ile ticaretimizi sürdürelim, ancak mutlaka Asya pazarından pay almalıyız. Dünya nüfusunun yarısının yaşadığı bu coğrafyayı görmezden gelmeyelim. Bugün nüfusları ayrı ayrı bir milyar 300 milyon civarında olan Çin ve Hindistan´da ortalama 250-300 milyon insanın Avrupalıların gelir düzeyine sahip olduğunu unutmayarak buralarda ticari partner aramalıyız.” diye konuştu.  

“DEĞİŞİME HAZIRLANMALI VE ÇEVRECİ DÖNÜŞÜME BAŞLAMALIYIZ”
Bütün sektörlerin Paris İklim Antlaşması ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatıyla gelen değişime hazırlanması ve  çevreci dönüşüme başlaması gerektiğini belirten Gülsoy, “Gelecek çevreci ürünlerin olacak. Yeşil ve döngüsel ekonomi geleceğin ekonomi modelidir. Gelecek çevreci binaların, çevreci otellerin, doğal gıdaların, çevreci ürünlerin olacak. Ürünlerde üretim şekli de değişecek. Bu değişim yeni yatırım ve istihdam alanları oluşturacak. AB Yeşil Mutabakatı da çok önemli. AB, ithalatta karbon vergisi uygulamasına 2023 yılında geçecek. Ton başına 30 Euro’dan başlayıp 50 Euro’ya kadar çıkacak. Dolayısıyla hem tarım hem de sanayi ihracatımız etkilenecek. İklim değişikliği ve çevre konusunda her sektör ve işletme düzeyinde hazırlık yapılması gerekir. Çevreci dönüşüm ve iklim değişikliğine dirençli bir ekonomi için ne yapmamız gerektiğini belirlemeliyiz. Ekonomide ve sektörlerde atılması gereken adımlara odaklanıp, somut hedeflere yönelmeliyiz. Öncelikle ekonomimizi iklim değişikliğine hazırlamalıyız. Yeşil ekonomi ve döngüsel ekonomi fırsatlarından yararlanmalıyız ve Paris İklim Antlaşması ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatıyla gelen değişime hazırlanmalıyız. İşletmelerimize de devletimizin tarafından destek ve teşvik verilmesini bekliyoruz. “ ifadelerini kullandı. 
 

“GURBETÇİLERİMİZİN AYAĞININ TOZU KALSA BEREKETTİR”

Yaz mevsimi ile birlikte gurbetçi sezonun açıldığını ve çarşı pazarın hareketlendiğini belirten Başkan Gülsoy, esnaflara da uyarılarda bulundu. Gülsoy şunları söyledi:
“Çarşı pazarımızda gördüğümüz gurbetçilerimiz sayesinde esnafımızın da yüzü gülüyor. İnşallah yaz sezonunu boyunca hareketlilik sürer. Sıla-i Rahim yapan gurbetçilerimize de huzurlarınızda teşekkürü borç biliyorum. Kazasız belasız gelsinler, sağlıkla dönsünler. Gurbetçilerimizin alışverişlerinde, ticaretlerinde üyelerimiz ve tüm esnaflarımız doğru düzgün, dürüst bir şekilde yardımcı olsunlar. Gerçekten hayatlarını zor idema ettirmeye çalışan gurbetçilerimizin ülkemizde iyi intibalarla ayrılmasını ve dönüşlerini sağlamak için gayret göstermeliyiz. Gurbetçi arkadaşlarımızın ayağının tozu kalsa berekettir. Allah hepsinden razı olsun. “

“DEVLETİMİZDEN GÖÇMENLERLE İLGİLİ ACİL OLARAK DÜZENLEME YAPILMASINI BEKLEMEKTEYİZ”

Konuşmasının sonunda düzensiz göçmenlerle ilgili konuya dikkat çeken Gülsoy, “Son zamanlarda özellikle bize yakın coğrafyalardaki iç karışıklıklardan ötürü ortaya çıkan düzensiz göçmenlerle ilgili batı ülkelerin bizim bu yumuşak karnımızı kullanmaya çalışıp tüm dünyanın problemi olan bu göçmen krizini ülkemiz üzerinden çözmeye çalışmalarını doğru ve ahlaklı bulmuyoruz. ‘Demokrasi getireceğiz’ adı altında bu ülkelerde iç karışıklıklara sebep olan ülkelerin esas işleri bitip geri çekildiklerinde kalan sorunları bizim üzerimizden çözmeye çalışmalarını kabul etmiyoruz. Ülkemizde yeteri kadar göçmen varken başka ülkelerden farklı yapıdaki göçmenlerin ülkemize gelmelerinin belki kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede ülkemiz için farklı sorunlar yaşanmasından endişe etmekteyiz. Devletimizden göçmenlerle ilgili acil olarak bir düzenleme yapılmasını beklemekteyiz” diye konuştu.