GÜLSOY: KIŞ ÇETİN GEÇECEK

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ekim Ayı Meclis Toplantısında Merkez Bankasının faiz indirim kararını değerlendiren Başkan Ömer Gülsoy, “Faiz düşsün istiyoruz ama kurda oynaklığı ise hiç istemiyoruz.  Fiyat istikrarı, faiz ve döviz arasında hassas dengelerin iyi gözetilmesi gerekir.  Döviz kurlarında istikrar olmadığı sürece maliyet hesabı yapamıyoruz. Maliyet hesabını iyi yapan işletmeler ayakta kalır ve rekabet edebilir. Piyasaları rahatlatacak, yatırıma ve üretime teşvik edecek hamleler yapılmalı. Temennimiz piyasadaki oynaklığın, faizlerin ve enflasyonun düşeceği, finansal istikrarın tesis edileceği ortama en kısa sürede kavuşmaktır." dedi.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.Meclis toplantısın Ekim ayında gerçekleştirilen faaliyetler, ve ekonomik gelişmeler ele alındı.Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda ay için yapılan faaliyetler oy birliği kabul edildi.     

“YÜKSELEN TALEP FİYATLARIN ARTMASINA NEDEN OLDU”

Meclis toplantısında ükonomideki son gelişmeleri değerlendiren Başkan Gülsoy, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarının gevşemesinin ardından yükselen talebin, fiyatların artmasına neden olduğunu söyledi. Paranın satın alma gücünün de düşmesiyle ortaya çıkan tablonun üretici ve tüketiciyi de olumsuz etkilediğine vurgu yapan Gülsoy, “Sadece ülkemiz değil dünyanın birçok ülkesinde ekonomik problemler baş gösteriyor. Sancılı bir süreçten geçiyoruz. Özellikle Avrupa’nın önde gelen ülkelerinde yaşanan bu problemlerin ülkemizde yaşanmaması, en büyük temennimizdir.” diye konuştu. 

“KÜRESEL EKONOMİ YEŞİL EKONOMİYE EVRİLİYOR”

Artık, küresel ekonominin yeşil ekonomiye evrildiğinin altını çizen Başkan Gülsoy, “Bizler iş insanları olarak bu yeni sisteme adapte olmak ve beklentileri karşılamak zorundayız. Aksi takdirde ihracat yapmamız olanaksızlaşır, ürünlerimizi başka ülke pazarlarına gönderemeyiz. Önümüzdeki günlerde devreye girecek olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Antlaşması da zaten bunu mecburi kılacak. AB Yeşil Mutabakatı doğal dengeyi koruyarak üretimi hedefleyen bir program. Yeşil mutabakat standartlarına göre mal ve hizmetleri üretemeyen ülkeler maalesef, AB’ye ihraç yapamayacak. Bunun için şimdiden tüm işletmelerimizi, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı standardına uygun bir hale getirmemiz gerekiyor.” dedi

Gülsoy, Avrupa'da enerji ve akaryakıt fiyatlarında çok ciddi artışlar olduğunu, hane halkına getirdiği ilave maliyetlerle beraber birçok Avrupa ülkesinde tüketim vergilerinin aşağıya çekilmesine yönelik adımlar atıldığını ve mali politikaların yeniden gözden geçirildiğini ifade etti.

“ENERJİ KRİZİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Konuşmasında Küresel ekonomide işlerin tamda arzu edilen şekilde gitmediğine vurgu yapan Gülsoy, “Enerji krizi ile karşı karşıyayız. Dünya çapındaki ekonomilerin ve özellikle batı ekonomilerinin tedarik zincirlerinde artık geçiş değil, kalıcı bir sorgulama yapmalarını gündeme getiriyor. “diye konuştu. 

“BU KIŞ ÇETİN GEÇECEK” 

Enerjide yaşanan olumsuzluklar nedeniyle bu kışın çetin geçeceği öngörüsünde bulundan Başkan Gülsoy, “Arz ve talep dengesizliği maalesef artarak devam edecek gibi. Doğalgazda yüzde 98, petrolde yüzde 93, kömür de yüzde 50 fosil yakıtlarda ulusal güvenlik tehdidi yaratacak ölçüde dışa bağımlıyız. Tabi bu tarz piyasalardaki arz, talep dengesizliği, fiyat dalgalanmaları, jeopolitik riskler, teknoloji dönüşümleri, yeşil mutabakat, iklim değişikliği aklınıza ne gelirse gelsin dönüp dolaşıp bizi doğrudan vuruyor.” İfadelerini kullandı. 

“ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR BU DAR BOĞAZ GİDEREK ARTACAK”

Yenilebilir enerji ile fosil yakıtlar arasında denge kurulamadığını belirten Başkan Gülsoy, Dünyada enerji sektörünü geçen yıl 1 buçuk trilyon dolar harcandı. Bunun 4/3 ü yenilebilire gitti. Ne oldu petrole, doğalgaza, kömüre kimse yatırım yapmaz oldu. Bunun sonucu olarak ta bugün, arzdaki takınmaya darboğazı görüyoruz. Önümüzdeki yıllar bu darboğaz daha da giderek artacak. Petrol fiyatları geçen yıl 40 dolardan  83 dolara fırladı. Enerjiye bağımlı ülkemiz için daha akıllı sanayi ve teknolojilere kaymamız gerekiyordu. Teknoloji konusunda Türkiye artık dışardan ithal eden, dışa bağımlı taklit eden bir ülke olmaktan üretene inovasyona ağırlık veren bir ülke olmaya doğru geçmek zorunda. Bunu görmemiz lazım. Bunun dışında kalan ülkelerde ne yazık ki uluslararası sistemden dışlanacaklar.” dedi.

İş dünyası olarak stratejik önem verdikleri Paris İklim Anlaşması'na taraf olmasını sağlayan, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ile TBMM'ye teşekkür eden Gülsoy, "Türkiye'nin Paris anlaşmasını onaylaması, iklim değişikliği ile mücadelede yeni bir sayfa açtığına işaret ediyor. Bu yeni sayfayı, iş dünyasının sürdürebilir üretime geçiş ve sahiplenme süreçlerini de teşvik edecek bir başlangıç olarak değerlendirmek mümkün." ifadesini kullandı.

"PİYASALARI RAHATLATACAK, YATIRIMA VE ÜRETİME TEŞVİK EDECEK HAMLELER YAPILMALI"

Merkez Bankasının 200 baz puanlık faiz indirimiyle ilgili konuşan Gülsoy, şunları kaydetti:

"Birçok kez yüksek faizle hiçbir yere varamayacağımızı dile getirdim. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 200 baz puanlık faiz indirim kararını olumlu karşılıyorum ama birini indirirken döviz kurlarını fırlatmamak gerekiyor. Faiz düşsün istiyoruz ama kurda oynaklığı ise hiç istemiyoruz. Fiyat istikrarı, faiz ve döviz arasında hassas dengelerin iyi gözetilmesi gerekir. Öngörülebilirlik, dengeli kur ve finansal istikrar bekliyoruz. Enflasyon, kur ve faiz sacayağının dengede götürülmesi şart. Sürdürebilir büyümeyi ancak bu şekilde yakalarız. Kur ve emtia fiyat artışlarıyla da sermaye sıkıntısı da artıyor. Daha önceki konuşmalarımda da bahsetmiştim. Enerji başta olmak üzere üretici üzerindeki maliyetler sürekli artıyor. Döviz kurlarında istikrar olmadığı sürece maliyet hesabı yapamıyoruz. Maliyet hesabını iyi yapan işletmeler ayakta kalır ve rekabet edebilir. Ani iniş ve çıkışlar siparişleri olumsuz etkiliyor. Piyasaları rahatlatacak, yatırıma ve üretime teşvik edecek hamleler yapılmalı. Temennimiz piyasadaki oynaklığın, faizlerin ve enflasyonun düşeceği, finansal istikrarın tesis edileceği ortama en kısa sürede kavuşmaktır."

Konuşmasında Oda faaliyetlerine de yer veren Başkan Gülsoy, ay içerisinde gerçekleştirilen programlar konusunda da bilgiler verdi.